Bir turizm ve yüksek öğrenim adası olma yolunda hızla ilerlemekte olan Kuzey Kıbrıs’ta et fiyatlarının yüksekliği ve buna ilişkin tartışmaları ibretle izlemekteyiz. Yüksek et fiyatları, piyasaya pahalılık olarak yansıyarak, tüketicinin alım gücünü ve refah seviyesini geriletirken, turizm ve yüksek öğrenim amacıyla adamızda bulunan binlerce kişiye sunulmakta olan mal ve hizmet kalitesini de olumsuz şekilde etkilemektedir.
Et kaçakçılığını cazip hale getiren bu durum, kayıt dışılığı da körüklemektedir. Böylesi uygulamalardan en büyük zararı tüketiciler görmektedir. Bir yandan artan fiyatlarla bütçeleri sarsılmakta, ayni zamanda gıda güvenliğinden yoksun gıdalar tüketmek zorunda bırakılmaktadırlar. Ne yazık ki, şimdiye kadar tüm hükümetlerimiz soruna bu açıdan bakmak yerine küçük gruplardan gelebilecek öfke dolu tepkilere göre politika belirlemekte ve bu sektörü rekabete açmamak konusunda ciddi bir direnç sergilemektedirler.
Et ve tarımsal ürünlerde yaşadığımız sorunlar ve tıkanıklıklar yasaklar ve korumacı önlemlerden kaynaklanmaktadır. Bu sektörümüzde yaşanan tıkanıklıkları aşmak ve yurttaşlarımız ile konuklarımıza daha uygun koşullarda beslenme imkanı sunabilmek için bir takım kriterlere bağlı olarak serbestleşmeye ihtiyaç duyulduğu aşikardır. Hükümetimizi, et ve et ürünleri piyasamızı rekabete açacak önlemler alarak geliştirmeye çağırır; bundan zararlı çıkan herhangi bir kesimin olmayacağının, böyle bir rekabetçi ortamın herkesin kazanmasına olanak sağlayacağının altını özenle çizeriz.