ORMAN YANGINLARININ NEDENLERİ VE SONUÇLARI İLE İLGİLİ BASIN AÇIKLAMASI

YANGINLARIN BAŞLICA NEDENİ,

KAMU YÖNETİMİNİN YETERSİZLİĞİDİR

‘YANARAK YOK OLMAK İSTEMİYORUZ’

Geçtiğimiz Cuma gecesi, Ağırdağ gibi merkezi ve güzide bir köyümüzde adete gözümüzün önünde yaşanan orman yangını hepimizi derinden üzmüş ama üzdüğü kadar da düşündürmüş olmalıdır.

Her yangından sonra yangının nedenleri üzerinde sonucu belirsiz bir tartışma başlamakta, yeni bir yangına kadar bu tartışma da unutulup gitmektedir. İnsanlarımızın canının ve malının çok ciddi bir tehdit altında olduğunu kanıtlamış olan Ağırdağ yangını, yangınların en önemli nedeninin “kamusal yatırımların ve hizmetlerin yetersizliği” olduğunu ortaya çıkarmıştır. Orman alanlarından geçen elektrik kablolarının varlığı, kuru ot temizliğinin zamanında yapılmaması, yangına müdahale için yeterli bir gücün ve haberleşme ağının oluşturulmamış olması veya bütün bu konularda alındığı belirtilen önlemlerin başka kamusal görevler gibi “göstermelik” durumda kalması, yangınların ve yangınlara zamanında müdahale edilememesinin başlıca nedenidir.

Herhangi bir devlet dairesinde yaşanan sorunların bu alanda da yaşandığının, yetersiz kalan araç-gerecin kullanılması konusunda bile etkin olunamadığının gözlemlenmesi için büyük bir dikkat harcamaya gerek yoktur. Bir devlet dairesinde çöken bilgisayar sisteminin yurttaşların öfkesine neden olmasını geçiştiriyor olsak bile yangınların ülkemizi adeta küle dönüştürmekte olmasına seyirci kalamayız. Ne yazık ki KKTC’de kamusal sistem çok ciddi bir çöküş yaşamakta ve tükettiği kaynağın karşılığını verememektedir. KKTC kamu sistemi, bir bütün olarak yapılan istihdamların ve harcanan kaynağın karşılığını verecek şekilde düzenlenmelidir. Kamusal hizmetlerin “etkinlik” ilkesine bağlı olarak yeniden düzenlenmemesi durumda yangınların artması ve zararların büyümesi; elektrik sisteminin çökmesi; okulların ve hastanelerin çürümeye devam etmesi; yurttaşların devletlerine yabancılaşması ve sonuçta KKTC’nin bir enkaza dönüşmesi kaçınılmaz olacaktır.

Kıbrıs Türk Ticaret Odası, yıllardan beri “kamu reformu” vurgusu yaparken, gerçekte tam olarak bu yetersizliğe işaret etmekte ve kamusal hizmetlerin kalitesi ile verimliliğinin yükselebilmesi için vergi gelirleri başta olmak üzere bütün kamusal kaynakların yerinde ve etkin bir şekilde kullanılması gerektiğine dikkat çekmeye çalışmaktadır. Ne yazık ki bu çağrılara yeterince yanıt verilmemiş ve kamu reformu konusunda ciddi adımlar atılmamıştır. Bugün gelinen aşamada böyle bir reformu gerçekleştirmek konusunda fazla zamanımız kalmadığı da açıktır.

Kamuoyuna saygı ile duyurulur.